12 Mart 2008 Çarşamba

deniz kokusu....

Havalar düzelmeye başlayınca ilk özlediğim deniz kokusu oluyor.Bir deniz kıysına gitsem, bir motora atlasam,saçlarıma birkaç damla deniz suyu serpilse....
Denizin kenarında ince belli bardakta bir bardak çay gibisi var mı?
Melis saattlerce deniz kenarında oyalanmaya bayılıyor.Annesine çekmiş herhalde!
Pazar günü hava güzel vaktimizde varken kızımla yürüyüş yapıp birkaç kitap almaya karar verdim.Hırkalarımızla dolaşmayı ikimizde özlemiştik.Bir kaç kitapçıya uğradık,kendime bir pembe bir de mor menekşe aldım.O iki çiçek beni mutlu etmeye yetmişti.Derken arkadaşlarım Kalamış dolaylarında bir tekneden beni aradılar.Ah keşke aramasalardı! Birden o mutlu sırıtışım sanki bu şehirden nefret edercesine gerildi....
Mutlu aile havamdan birden çıktım.Ruhum tekneye doğru yol aldı birden...Özellikle pazarları İstanbul'daki arkadaşlarımı ve ailemi aramamaya çalışırım..Sık sık gitsem de doyamadığım İstanbul'um bazen de beni mutsuz ediebiliyor böyle.Sevdiğim kişilerden uzakta kalmaya bir türlü alışamıyorum.Hep bir şeyler eksik kalıyor.Hafta içi pek hissetmesem de haftasonları bunu daha iyi anlyorum.
Aranızda deniz kıyısında oturanlar varsa şimdi benim için pencereyi açıp deniz kokusunu ciğelerine çeksinler...

3 yorum:

Cocukla Cocuk dedi ki...

Fulya'cım,çok iyi anlıyoruz seni.
ama şöyle düşünüyorum bazen, biz nereye ait hissesiyoruz ki kendimizi, çok dağılmışız , her yerde bir parçamız, biraz çözümsüz bir konu.
memlekete git evini özle, evinde sevdiklerini özle.

"yüksek yüksek tepeere ev kurmasınlar, aşrı aşrı memlekete kız vermesinler"

bu türküyle seni daha fazla üzmek istemem ama şimdi anlamlı geliyor bu sözler bana, eskiden böyle miydi?

Fulya dedi ki...

Adaşmışız.Tanıştığımıza memnun oldu.Sizi Şile'ye davet edeyim,burada bütün istedikleriniz mevcut.Bizde kıymetini bilmiyoruz.

Fulya dedi ki...

Adaşmışız.Tanıştığımıza memnun oldu.Sizi Şile'ye davet edeyim,burada bütün istedikleriniz mevcut.Bizde kıymetini bilmiyoruz.