26 Mayıs 2008 Pazartesi

eğlenceli matematik

Haftasonu uyumaya alışınca Pazartesileri işkence gibi oluyor.Sabahın köründe kalkmak zor geliyor insana.Haftasonu dağıtılmış bir eve uyanıyoruz.Alışveriş, biriken işler derken Melis'in okuldan gelme saati oluyor.Babamız şehir dışında olduğu için yemeği hafif alternatifler üzerine yaptık.Biraz ödev derken bir bakıyorsun akşam olmuş.Eşim olmayınca kızım hemen bizim yataktaki yerini alıyor.Onunla uyumayı ben de çok seviyorum.Arada uyanıp öpüp kokluyorum sabaha kadar.
Dün gelen bir mail hoşuma gitti ve sizinle paylaşmak istedim.Matematiğin eğlenceli bir yanını gösteriyor bize.Hepinze iyi haftalar.


üşenmeyin ve mutlaka deneyin.!
Ayakkabı numaranızı 5 ile çarpın.
Çıkan sonuca 50 ekleyin.
Çıkan sonucu 20 ile çapın.

Çıkan sonuca 1008 ekleyin.
Ve son olarak doğum yılınızı çıkarın. .............

Dört haneli bir sonuç bulacaksınz:

ilk iki rakam ayakkabı numaranız, son iki rakam yaşınız.......

25 Mayıs 2008 Pazar



Cumartesi,pazar gene yoğun bir şekilde bitti.Dün kızımla saat 12 de bir doğum gününe gittik.Daha sonra arkadaşlarımzla bir kahve molası verdik.Sigara yasağından dolayı açık hava olan yerleri tercih ediyoruz.Eve gelip ödevlerimiz yaptıktan sonra 20.30 sularında tekrar arkadaşlarımızın evine gittik.Nasıl yorulduysak pazar sabah 12 ye kadar uyumuşuz.Ama kim tutar bizi şeklinde Avanos'taki bir at çiftliğine gittik.İlk önce biraz ürkse de daha sonra alıştı ve ata binme fikri hoşuna gider oldu.Şimdi her haftasonu gidelim diye tutturur.Kızılırmak'ın kıyısında nehre taşlar attık.Hıdırellez'de tutulan dileklerimizi nehre attık.Göreme'de peri bacalarının arasında yemeğimizi yedik .Dönüş yolunda hava inanılmaz kötüleşti .Görüş mesafesini sıfırlayacak düzeyde doluya tutulduk.İlk kez biraz korktum.Kısa süreli olmasa ne yapardık bilmem.Yağmurlu yolumuzda Pink Floyd dinleye dinleye şehrimize döndük.Dede ve Babanneye uğradıktan sonra evde ayrı bir koşturmaca başladı.Kalan ödevler bitirildi.Banyo yaptırıldı.Yorulmuşum gene...
Haftaya mutlu bir yorgunlukla başlayacağım.Dinlenecek zaman yaratabilirim inşallah kendime...
Bu arada İstanbul'u,oradaki arkadaşlarımı ve özellikle annemi çok özledim.....
Hem annemi, hem babamı ben köyümü özledim....
Bu hafta evden çıkmadan dinlenmeyi hayal ediyorum.

23 Mayıs 2008 Cuma

pratik salata,meksika fasulyesi salatası

Hızlı bir haftayı geride bırakıyorum.Uzun zamandır göremediğim kuzenim şehrimize ziyarete geldi.Benim için bu haftanın en güzel tarafı buydu.İki haftadır kışın alıdığım kiloları verebilmek için pasif jimnastiğe başladım.Aynı zamanda rejim de yapmaya çalışıyorum.İlk günler zor olsa da şimdiye kadar 4 kilo verebilmeyi başardım.Yaz birden geldi.Havalar buralarda inanılmaz sıcak.Bu da deniz mevsiminin yaklaştığını habercisi.Bikiniler ve mayolar giyilecek.Bir an evvel forma girmekte fayda var.Yemek öğünlerini salata ve ızgara ile geçiştiriyorum.İşte size güzel bir salata tarifi....Arkadaşım Şule'nin bana ikramıydı...



Malzemeler;
1 kutu meksika fasulyesi konservesi
Yeşil soğan
maydanoz
sirke,limon zeytinyağı

Yapılışı;Yeşillikler küçük küçük kesilir diğer malzemelerle karıştırılır.İsteğe göre tuz eklenir.

21 Mayıs 2008 Çarşamba

mutlu çocuk melis ve 19 mayıs tatil programı...











Fazla söze hacet yok galiba...fotoğraflar anlatıyor....Okulların tekrar açılmasına sevindik....Melis mutlu ben yorgun.....

14 Mayıs 2008 Çarşamba

gribimiz geçmiyor....



İlkbahar başlangıcında güneşe aldanıp ince giysilerin tercih edilmesi, gripal enfeksiyon vakalarında artışa yol açıyor. Önce Melis,sonra benen sonra da eşim hastalandı.Baharın ilk günlerinde, güneşe aldanıp, ince giyinince gribe yakalanmamız kaçınılmaz oldu . Özellikle akciğer, kalp, astım, migren gibi hastalıklardan tedavi görenler, gribal enfeksiyonlardan daha çok etkileniyor. Bu sebeple bu hastalar giyimlerine daha çok dikkat etmeliler. Yaşlılar ve çocuklarımızın vücut dirençlerinin zayıf olması nedeniyle, giyimlerinin yanı sıra beslenmelerine de dikkat etmeliyiz. Gripal enfeksiyona karşı C vitamini içeren meyve ve sebze tüketimini artırmakta da yarar var. Yalnız bu mevsim doğru dürüst meyva bulmakta zorlanıyoruz.Kirazlar biraz tatlandı.Kayısılar ise hala sert.C vitamini deposu denilen kivilerin çoğunun hormonlu olduğundan şüpheleniyorum.Bugün pazarda küçük küçük şeftaliler gördüm.Kesin hormonlulardı...Geçen gün televizyonda hormonlu sebze ve meyvalarda sivri köşelerin bulunduğunu ve içinin süngerimsi bir hal aldığını izlemiştim. Özellikle dometeslerde tam ortalarında sert beyaz bir bölüm varsa hormonlu olurmuş.Çocuklarımıza sağlıklı ne yedireceğimizi şaşırdık.

Ailecek hasta olduğumuzdan doktor ve eczanelerle haşır neşiriz.Her zaman kullandığım ve kızıma iyi gelen bir öksürük şurubunu almaya eczaeye gidince yeni çıkan kanunları öğrendim.Avrupa birliğine uyum sebebiyle artık öyle her istediğimiz şurubu gidip alamayacakmışız.Doktorun yazdığı reçete olmadan vermiyorlar.Bu, bizim için iyi mi kötü mü anlayamadım.Bir yanım iyi oldu diyor ama bir yanım da doktorların anlaşmalı olduğu ilaçları yazmaları dolayısıyla iyi ilaçları nasıl temin edeceğimizi düşünmüyor değilim.Artık tanıdık doktorlarla işimizi görmeye çalışacağız.

Dışarıda karanlık bir hava var bu da beni her zamanki gibi karamsar yapıyor.Kızım okuldan gelip neşesini bana geçirene kadar bu modum devam eder herhalde....

sabah halleri.....

Sabah erken saatler okullu çocuğu olan her annenin koşuşuşturma zamanlarıdır.Melis uyumayı seven bir çocuk.Bu sebeple sabahları biraz zor uyanıyor.Sabah 7.00 da saatimin haince çalmasıyla uyanıyorum.Melis'i 7.20 de kaldıryorum.20 dkika içinde kendimi ayıltmam kavaltıyı hazırlamam ve Melis'in okula götüreceği su,meyva gibi şeyleri ayarlamam gerekiyor.Onu kaldırmak ise başlıbaşına bir iş insan kıyamıyor.Üstünü giyinmesi,kahvaltı masasına oturması ve birkaç parça birşey yemesini sağlamak servis saatine kadar beni zorlayan şeyler.Genellikle okulumuz yakın olduğu için 10 dakika uyku uğruna servisi kaçırmayı göze alıyorum.Ama bu da okula onu benim götürmem anlamına geldiği için benim de üstümü giyip hazırlanmamı gerektiriyor. Mesela bu sabah da servisin geleceğini bildiren telefon çaldırmasıyla uyandım.Telefonun 5 dakika erteleme tuşu yerine kapatma tuşuna basmışım.Melis her zamanki muzip gülüşüyle gene mi geç kaldık anneeee diye benimle dalga geçti.

Bugün hava çok güzel. Güneş beni her zaman gülümsetir.Dün gece Üniversitenin düzenlediği bahar şenliklerine gittik.Panayır yeri gibi bir düzeni var.Bir sürü açık hava cafeleri,çimlere uzanan insanlar hatta küçük bir lunapark bile kurulmuş.Melis çok eğlendi.Gördüğü herşeyi yemek istedi.Mısır,pamuk helva,dondurma ,ışıklı oyuncaklar,elma şekeri ne görürse saldırdı.Bir tek mısırla kurtulduk bu sefer.Lunapark jetonları tehtidim işe yaradı.Aslında biraz büyümüş olduğunu fark ettim.Küçüklüğünden beri lunaparktaki dönen araçlara çok meraklıydı.Bu sefer gördümki onlar için biraz büyümüş.Pek zevk almadı.Etraftaki insanlar ve hareketlilik daha çok hoşuna idiyor.Bengü'nün konseri vardı aynı akşam.Havanın soğuk olması ve lunapark ilgisinden dolayı konseri izleyemeden eve döndük.

Bu akşam da MFÖ konseri var.Bu sefer Melis'i babannesine bırakarak konseri izlemeye gitmeyi düşünüyorum.Tabii kızımı ikna edebilirsem......

12 Mayıs 2008 Pazartesi

Okuma Bayramı


Birinci sınıfa başlamanın ilk günü ne kadar önemlidir.Geçen sene Melis anasınıfına giderken 1.sınıfa başlayan arkadaşlarımın çocuklarını seyrederken bile gözyaşlarımı tutamamıştım.Okul forması bu yaş çocuğuna bir başka yakışıyor.Kendi çocuğumun ilk gününü görmek bana nasip olmadı.O da büyük bir olgunlukla karşıladı bu durumu ve evden de olsa ilk çizgi çalışmalarıı aksatmadan yaptı.Bazen onun bu güçlü halleri beni şaşırtıyor.Okula geç başlamamıza rağmen sınıfında ilk okuyanlardan biri oldu.Her zamanki gibi beni hiç üzmedi.1. sınıfın zorlukları malum ilk dönem ders çalışmakta çektiğimiz zorlukları atlattık neyseki....
İşte belki de bu yüzden benim için bu okuma bayramı çok önemliydi.Onu sağlıklı ve neşeli bir şekilde sahnede görmenin mutluluğunu anlatamam.Gözyaşlarımı tutamadım haliyle.O hep mutlu olsun keyifle şarkılarını söylesin balesini yapsın.....
Okulumuz çok güzel bir okuma bayramı hazırlamış.Çocukların herbiri başka başka görevlerde harika işler çıkardılar.Melis her zamanki gibi bale grubundaydı.Tombiş balerinim hareketlerini hiç aksatmadan başarıyla tamamladı.O gün nedense çok heyecanlandı.Sahneye çıktıktan sonra baktım rahatlamış....
Benim çektiğim fotoğraflar karanlık çıktığı için fulya nın sitesiçocuklaçocuktan bir fotoğraf ekledim.Biliyorum o bana kızmaz.



Öğretmenimiz,Emine Özbek'i de emeklerinden dolayı tebrik etmeliyim.Tören sonunda verilen okuma ve başarı belgelerinden bu sene kendime de pay çıkardım....Bu senekiçabalarımı göz ardı edemem.Kızımın beni mutlu etmesinin sınırı yok gibi..İnşallah mezuniyetini de görmek nasip olur....

10 Mayıs 2008 Cumartesi

anneler günü

fotoğraf by GWShark

6 kasım 2001 yılından beri anneyim.Hayatı her zaman bebekten önce ve bebekten sonra diye ikiye ayırmak lazım.7 senelik bu süreç içinde yaşadığım zorlukları sadece onun sevgisiyle atlatabildim.Onun annesi olmayı seviorum.Bu bütün güzel şeylere bedel bence....
Tüm annelerin anneler gününü kutluyorum....

6 Mayıs 2008 Salı

çimlere uzandım.....

Yeşili özlemişim.Senenin ilk pikniğini geçen hafta gerçekleştirdik.Mangal yaktık,top oynadık ve ip atladık.Bütün kışın miskinliğini attık neredeyse.Çimlere uzandım,yüzümde harika bir sırıtış ve bu anı fotoğrafladım.
Günler çabucak geçiyor.Neredeyse 2 hafta oldu bu fotoğrafı çekeli...Havalar bir süredir tekrar soğudu.Ben de bu çalkantılı hava durumundan şifayı kaptım.15 senedir ilk kez bademciklerim çıktı.Yutkunmakta ve konuşmakta zorluk çeker oldum.Annemin bana yaptığı gibi boğazıma vicks sürerek tülbentle sardım.2 gün evde oturduktan sonra bugün artık yatamayacağımı düşünerek kendimi dışarılara attım.Haliyle daha hasta bir şekilde eve döndüm.Hasta bile olsam evde oturmak beni çok sıkıyor.İlaçlardan medet umsamda gribal enfeksiyonlarda pek bir fayda göremiyor insan.Alınan ilaçlar insanı sersem ediyor sanki....
Pazar günü anneler günü annenize küçük de olsa bir hediye almayı unutmayın....Bunun için haftasonunu beklememenizi öneririm.Alışveriş merkezleri büyük ihtimalle çok dolu olacaktır.

Pratik bahar pastası


Fotoğrafını alelacele telefonumdan çektiğim tatlım bu aralar favorim.Çok hafif ,pratik bir o kadar da lezzetli...Bilirsiniz benim pastalarımın yapımı 15 dakikayı geçmez.Önemi olan malzemelerin önceden hazır olması....
Malzemeler
(Kare borcama göre yapılacak ölçüyü veriyorum.)
2 paket vanilyalı puding
1 paket kedi dili
süt
vişne suyu
süslemek için çilek,vişne arzu ettiğiniz meyvalar....
Yapılışı
Kedi dilleri borcamın zeminine sıkça yerleştirilir.Üzerine 1 paket vanilyalı puding tarife göre sütle pişirilir ve üzerine dökülür.Biraz soğuduktan sonra üzerine istediğiniz meyvalar dizilir ceviz içi de konulabilir.Bu arada 2. paket vanilyalı pudingi süt yerine vişne suyuyla pişirelim.Biraz soğuduktan sonr meyvaların üzerine dökelim.
Bir gece dolapta beklettikten sonra servise hazır...

1 Mayıs 2008 Perşembe

hıdırellezi kaçırmayın...5-6 mayıs gecesi...


Hıdrellezden bir gün önce oruç tutulur. Bu uygulama kendine sıkıntı, çile çektirme ve canlılığa geçici bir dönem ara vermedir. Bu yolla yaşamın sona erişiyle bir başka deyişle kışın sona ermesiyle, gelecek dönem yani bahar için güven sağlanmaktadır.

Hıdrellez öncesi yapılan uygulamalar karşılama niteliğinde olanlardır. Ev temizliği boya-badananın yapılması, ev çevresinin düzeltilmesi günler öncesinden başlamaktadır. Yeni giysilerin ayarlanması da bir diğer hazırlıktır.

Hıdrellez günü, yapılan bütün yemeklerin şifalı olduğuna inanılır ve herkesin bu yemeklerden yemesine özen gösterilir. Ne kadar çok yiyecek hazırlanırsa o senenin bereket ve bolluk içinde geçeceğine olan inanç nedeniyle fazla miktarda yiyecek hazırlanır. “Ağız tadı bozulmasın” dileğiyle tatlı, “bütün yıl boyunca sevenlerin sarılması” dileğiyle sarma, “ambarların dolması” dileği ile de dolma yapılır. Bunlar Hıdrellezin başlıca yiyecekleridir. ”S” harfiyle başlayan yiyeceklerin bolluk ve bereket getireceğine inanılır. Ayrıca Hızır’ın “S” harfiyle başlayan yiyecekleri çok sevdiğine de inanılmaktadır. Hızır’ın kendilerine de uğramasını sağlamak amacıyla Hıdrellez sofrasından süt, soğan, sarımsak, salep, sarma, simit, sütlaç olmak üzere yedi çeşit yiyecek eksik edilmez. Yeşil sebzelerden de kırk çeşit toplanıp yendiğinde şifa getireceğine inanılır. Yeşil sebze ve bitkilerin yenilmesi tabiatın yeniden canlanmasıyla paralellik göstermektedir.

Hızır ile Ilyas’ın birleştiği saatlerin insanlara bolluk, bereket, şans getirdiğine inanılır. Hızır’ın yeşillik ve temiz yerlere geldiğine inanıldığından Hıdrellez günü toplantıları daima ağaçlık, yeşillik ve su bulunan yerlerde yapılır. Türbe olan yerler de kutlama yerleri arasındadır. Hızır’ın buralarda dolaştığına inanılır.
5 Mayısı 6 Mayısa bağlayan gece Hızır’ın iyilik, mutluluk dağıtacağı, sorunları olanlara yardım edeceği inancı birtakım
uygulamaları da beraberinde getirir. Bazı sorunların çözümü için yardım istemek, dileklerde bulunmak en yaygın davranışlardır. Yine bu gecede geleceğe yönelik bilgiler elde edilebileceğine inanılmaktadır. Hıdrellez geleneklerinin temelini oluşturan şifa - sağlık, mal-mülk ve servet, bereket-bolluk, kısmet ve şans talebine yönelik uygulamalardan birkaç örnek verelim:
Bereket - Bolluk Talebine Yönelik Uygulamalar :


- Evdeki yiyecek çuvallarının ağzı açılır. - Evlere yeşil dallar asılır. - Sabah erkenden bitkilerin üzerindeki çiğlerden toplanarak sütün içerisine bir iki kaşık konur. Mayasız sütün yoğurda dönüşmesi“Hızır’ın gelmesi”, “elini değdirmesi” şeklinde yorumlanmaktadır. Yoğurt tutmuş ise o gün uğurlu sayılır.
- Toplanan çiğlerin bir kısmıyla da mayasız hamur yoğrulur. Ertesi sabah hamur mayalanmışsa Hızır’ın gelişinin kanıtı olarak kabul edilir.
- Yiyecek kaplarının ağzı açık bırakılır.
-Cüzdan ve çantaların ağzı açık bırakılır.
-Dolap kapakları ve çekmeceler açık bırakılır.
- Un tahtasına un elenir, ertesi sabah unun üzerinde iz varsa Hızır’ın üzerinden geçtiğine, evden bolluk, bereketin eksik olmayacağına inanılır.
Şifa - Sağlık Talebine Yönelik Uygulamalar:

- Çocuk sahibi olmak isteyenler gül dalına bez beşik yapıp içine oyuncak bebek bırakırlar.
- 5 Mayıs gecesinin en yaygın uygulamalarından birisi de ateşin üzerinden atlamadır. Ateşten atlama yaz mevsimine çıkılmasını kolaylaştırdığı gibi insanların günahlarından arınarak hafiflik kazanmasını sağlamaktadır. Bu uygulama arınmadır. Canlılığı, tehlikeye düşürecek kötülüklerden temizleyip kurtarmak.


Kısmet - Şans Talebine Yönelik Uygulamalar :

- 5 Mayıs gecesi dileği olanlar için taze soğanın iki yaprağı uçlarından eşit olarak kesilir. Uçlardan birisine iplik bağlanıp dilek tutulur. Ertesi gün iplik bağlanan yaprak uzamışsa tutulan dileğin gerçekleşeceğine inanılır.
- “Niyet Çömleği” hazırlanır. 5 Mayıs günü bir çömleğin içine bekar kızlardan toplanan yüzük, kolye, boncuklar vb. konur. Çömleğin içerisi su ile doldurulur. Çömleğin ağzına yeşillik konur, üzeri kırmızı yemeni ile örtülüp, bir kilit ile kilitlenir ve bir gül ağacının dibine saklanır. Ertesi sabah kızlar toplanırlar. Çömleğin başına genç bir kız oturtulur. Kısmetinin açılması dileği ile kilit kızın başında açıldiktan sonra sıra ile maniler söylenerek çömlekten eşyalar çıkarılır.
Ceviz içi mülayim Şaştım kime varayım Şu karşıki konağa Ben de gelin olayım Ince idim üzüldüm Al ipeğe dizildim Ister al ister alma Ben alnına yazıldım Yapılan bu törenin kızların kısmetlerini açmada etkili olduğu düşüncesi, bitki ruhunun, yaşam üzerinde de hızlandırıcı ve bereketlendirici bir etkiye sahip olduğu inancıyla açıklanabilir.

Mal - Mülk Talebine Yönelik Uygulamalar :

- Ev şahibi olmak işteyenler gül dalının altına ev maketi yaparlar. - Para şahibi olmak işteyenler gül dalına para bağlarlar. Hıdrellez günü halk tarafından Hıdrellez gününe özgü bazı davranış kalıpları ve uygulamalar da bulunmaktadır, - Hıdrellez sabahı gün doğmadan kalkılması gerekir. Geç kalkanların kısmetlerinin o sene boyunca kapalı olacağına inanılır. Sokak kapılarına paslı teneke asılarak geç kalkanlar kınanır.
- Su kenarlarında genç erkekler, kızların kısmetlerini açmak için söğüt dalı ile sırtlarına vurur. - Gün doğmadan yazılan dilekler nehire veya suya atılırsa dileklerin kabul edileceğine inanılır. - Bugün iş yapılmaz.
- Sabah erkenden çimenlerin üzerinden yuvarlanılır, böylece sağlıklı olunacağına inanılır.
- Bugün salıncakta sallanılırsa hastalıklardan arınıldığına, günahların döküldüğüne inanılır. Insan-doğa mücadelesi sürecinde avcı-toplayıcı topluluklardan günümüz sanayi toplumuna değin, bilginin-tekniğin yetersiz kaldığı her aşamada başvuru kaynakları hep aynı olmuştur.


Biçimsel özgünlükler; çağına, toplumuna, çevresine göre farklılıklar gösterirken, içerik aslında hep aynı kalmıstır. Olağanüstü bir varlığın veya varlıkların kurtarıcı olması ve çare olması dileği insanlık tarihiyle yaşıt olgulardan belki de en önemlisidir. Halk arasında Hızır aynı zamanda Veli’dir. Insanlığın toplumsallaşma sürecinde dinin bir siyasal kültür olduğu ve doğa-insan, insan-insan iliskilerinin de bu süreçten ayrı tutulamayacağı gözardı edilemeyecek olgulardır. Dinlerin bir başka referans kaynağı olarak gösterilen mitsel anlatımlar ise Hıdrellez gibi kompleks törenlerde belirginleşmektedir. Yeniden yaratılış, kutsal kişilikleriyle koruyucu toplum kahramanları hep var olagelmiştir. Hızır ve Ilyas ise peygamberliklerinin gereği olarak toplumu koruyucu, kollayıcı güçlerini günümüz Anadolu kırsalında sürdürmektedirler.