5 Haziran 2007 Salı

Keçe ve inanışlar.....











Bir gezi sırasında hediyelik eşya dükkanından hikayesi ile birlikte satın aldığım keçeyi şans getirmesi için kızımın odasına astım.Keçenin tarihten bu yana her kültür için farklı anlamları olmuş.Yukarıda gördüğünüz keçe,genç kızlar tarafından evlenmeden önce, eşine ve kendisine şans getirmesi için yapılırmış.Evlendikleri gün odalarına asılır ve yerinden hiç kaldırılmazlarmış. Doğu anadoluda çoğu evde hala bunlardan varmış.Keçenin süslenme aşamasında,her işlenen objeyle beraber bereket ve bolluğu temsilettiği söyleniyor.Bu hikaye sonrası,günümüzde kullanım aşamasında fazla yer tutmayan keçeyi, daha iyi anlamak için biraz araştırma yaptım.
En kısa zamanda tamamiyle kendime ait süslemeleri olan' şans keçesi'nden yapıp sevdiklerime hediye etmek istiyorum. Yazın yapmak istediklerimin listesine çoktan aldım bile....
Keçe’nin yapılışı ve Türk kültüründeki önemi...
Kırpılmış ve yıkanmış hayvan yünleri ayrıldıktan sonra boyanıyor. Yarı keçeleşen plakalar haline geldiğinde sıcak su ve sabunla sıkıştırılıp dövülüyor. Parçalara ayrılıyor ve motifler çıkarılıyor. Motifler hasır üzerine seriliyor. Tekrar dövülüyor ve yıkanıyor. İlk yün kumaşları 3. yüzyılda Anadolu’da görülüyor. 10. yüzyıldan itibaren ise Selçuklular’ın Asya keçesi çıkıyor.


KEÇENİN TARİHSEL SERÜVENİ

Keçe M.Ö. 3. yüzyıldan başlayarak, Asya’da yaşayan göçerlerin yaşamında çok önemli bir yer tutuyordu. Asya göçerleri için keçe yalnızca ihtiyaç duydukları değil, aynı zamanda inançlarını, mitolojilerini yükledikleri, hatta tapındıkları bir üründü. Asya keçesi 10. Yüzyılda göçerlerle birlikte Anadolu’ya geldi. Ancak, Hititler’de 3-5. yüzyıllarda keçenin varlığını gösteren mezar buluntularına da rastlanıyor. Hıristiyanlıkla birarada yaşayan keçe, yarı göçer bir toplumun oluşmaya başladığı süreçte İslamiyet’le tanıştı... Müslüman misyonerlerle birlikte keçe de Balkanlar’ı, Kuzey Afrika’yı ve Orta Avrupa’yı gezdi. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Saray, ürün standartlarını denetliyor ve ustalara belirlediği yüksek standartlara uygun keçeler sipariş ediyordu. Sergide izleyeceğiniz Topkapı Sarayı’na ait keçeler bu dönemin ürünleridir.

KEÇENİN KÜLTÜREL ANLAMI

Şamanizm döneminde keçe gündelik yaşamda çok önemli bir yere sahipti. Tapınma unsuru olarak kullanılıyordu. Şaman’ın kostümü ile fal bakmak için kullandığı objelerin çoğu keçeden yapılıyordu.

YAŞAMDA KEÇE

Keçe hem kızın, hem de erkeğin çeyizinde mutlaka yer alıyordu. Çadırlara keçeden kadın ve erkek kuklalar asılıyor, bunların hanenin hanımına ve beyine iyi şans getireceğine inanılıyordu.

ÖLÜMDE KEÇE

Ölü yakma törenlerinde ölünün yanına insan boyutunda keçeden bir totem konulurdu. Ölünün külleri totemin üstüne serpilir, bu totemin ona ölüm yolculuğunda rehberlik edecek, kardeş ruhu taşıdığına inanılırdı. Eski Türkler soylu birine ölüm cezası vermek zorunda kaldıklarında kanını akıtmamak gerektiğine inanırlardı. Bu yüzden soylu suçlu keçeye sarılır ve üstünde kırk atlı dolaştırılarak kemikleri un ufak edilirdi.

İKTİDAR SEMBOLÜ OLARAK KEÇE


Eski Türklerde Kağan’ın taç giyme töreninde keçe çok önemli bir yer tutardı. Kağan ak keçeden yapılmış bir seccadeye oturtulur ve seccadeyle birlikte havaya atılarak iktidarı pekiştirilirdi.

Hiç yorum yok: